Nasıl ki fizikte iki cisim aynı nokta da bulunamaz diye bir kanun
varsa Psikolojide de aynı kanun yürürlüktedir. Eğer kafanızı cesaret, sevgi, anlayış, tolerans düşünceleriyle
doldurursak menfi (kötü) bütün düşünceler kaçar gider.
Bugün biraz
olumlu yani proaktif düşünce yapısından bahsetmek istiyorum. Proaktif düşünce
yapısı sanıldığının aksine Polyanacılık değil, her şartta ve koşulda
bulunduğumuz olumsuz
durumlar karşısında alternatif çözümler bulmaktır.
Başarılı
insanların kullandığı yöntemde budur. Olayları görmemezlikten gelmek yerine
farklı bir bakış açısı geliştirilerek yeni çözümler üretmesidir.
Uzmanlar
'Beynin ne yaptığını biliyoruz ama ne yapacağını bilmiyoruz ' diyor.
Olumlu
düşünce tıpkı diğer alışkanlıklar gibi öğrenilebilir bir alışkanlıktır.
Beynimizin iki kısmı bulunur. Sol tarafta olumlu düşünceler sağ tarafta ise
olumsuz düşünceler yer alır. Kızgınlık öfke kendine güvensizlik, kavga, kendini
kötü eleştirmek beynin sağ tarafını (Olumsuz düşünce kısmı) sevgi, kararlılık,
kendine güven, mutluluk, beynin sol
tarafını (olumlu düşünce ) geliştirir.
Nasıl
vücudumuzu spor yaparak geliştirebiliyorsak, beynimizin kullanılan bölümlerinin
büyümesi ve gelişmesi ya da büzüşüp küçülmesi mümkün.
Zamanla
oluşturduğumuz olumsuz inanç kalıplarımızda düşünce biçimini tetikler.
İnandıklarımız bir süre sonra dünyamızı oluşturur. Geçmişten gelen olumsuz
eleştirilerde büyük bir etkendir.
Beynimizi
olumlu tutumla ilgili eğitmek için kendimizi tanımak ve farkındalık bu işin ilk
aşamasıdır. Kendiniz için neye inanıyorsunuz? Olumsuz düşünceleriniz neler? Bu
düşünceler size nasıl bir fayda sağlıyor? Bu soruların cevabını kendimize
vermeliyiz.
Sevgili Zig
Ziglar’ın bir seminerinde anlattığı çok güzel bir örnek vardı;
Kadının
biri seminer öncesi Bay Ziglar’ın yanına gelir ve ağlamaya başlar işinden
hayatından nefret ettiğin söyleyip yakınıp durur. Öyle negatiftir ki “Bana
yardım edebilir misiniz?” diye sorar. Bay Ziglar’da ona yardım edemeyeceğini ve
sorunun daha büyüyeceğini, işinden kovulacağını söyler. Kadın şaşkınlık içinde;
‘ Neden beni işimden kovsunlar!’ diye yakınır. Bay Ziglar’da bu kadar
negatifliği Amerika’da hiçbir şirketin barındırmak istemeyeceğini söyler.
Kadında dehşet içinde ne yapabileceğini sorar. Bay Ziglar ona bir defter almasını
ve işinde hoşlandığı şeyleri yazmasını ister kadın kızgın bir şekilde, ‘ben
işimden nefret ediyorum hoşlandığım hiçbir şey yok’ der. Ziglar’da ona işi için
ödeme yapılıp yapılmadığını sorar oda yapıldığını söyler Ziglar hemen defterini
açmasını ve işinden hoşlandığı ilk şeyi yazmasını ister ve kadın biraz kendini
zorlayınca tam 22 tane işinde hoşlandığı şey bulur. O gece eve gittiğinde bütün
bu yazdıklarını seviyorum olarak değiştirmesini ister. İşimi seviyorum çünkü
bana ödeme yapıyorlar gibi, ayrıca bunları aynanın karşısına geçip yüksek sesle
söylemesini bunu her gün tekrar etmesini de ister. Bu kötü düşünme
hastalığından ancak böle kurtulacağını söyler. Aylar sonra kadınla başka bir
seminerde karşılaşır azı kulaklarındadır. Bay Ziglar ona nasıl gittiğini sorar
ve kadında her şeyin harika gittiğini işinin de iş arkadaşlarının da nasıl
değiştiğine inanmadığını söyler.
Bay
Ziglar’ın da dediği gibi değişen hiçbir şey yoktur yalnız siz değişirsiniz.
Bugün bizde
bir alıştırma yapalım. Kendimizle ilgili inandığımız ve başkalarının bize
söylediği ne kadar olumsuz düşünce varsa hepsini bir kâğıda yazalım.
Daha sonra bu olumsuz düşüncelere bakarak yerine yeni olumlu düşüncelerle
değiştirelim ve onları da bir kağıda yazalım daha sonra olumsuz düşüncelerin
yazıldığı kağıdı yakalım. O kâğıt yanarken bütün bu düşüncelerden
kurtulduğunuzu içselleştirene kadar bekleyelim. Olumlulamalarla düzenlediğimiz
yeni cümlelerimizi ise görebileceğimiz bir yere asalım.
Unutmayın olumsuz düşüncelerin hiçbir
sorumluluğu yoktur. Olumlu her düşünce bir amaç taşır ve sorumluluk almayı
gerektirir. Bilinçaltınız sizi korumak isterken hayatınızı cehenneme
çevirebilir. Cennette cehennemde bu
dünyada tamda beyniniz içindedir..
Mevlana’nın
dediği gibi;
“Kardeşim sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et
ve kemiksin. Gül düşünürsen gülistan olursun diken düşünürsen dikenlik olursun”
Sevgilerimle
Tuba AYDOĞAN
NLP&Yaşam Koçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder