20 Ekim 2015 Salı

DİKKAT YENİ ÇAĞIN YEME BOZUKLUĞU "Otoreksiya Nervoza"

Aaa olur mu onun içinde kaç kalori var biliyor musun?
Yağ  oranı ne kadar?
Hayatta azıma şekerli bir şey koymam!
Organik mi?
Pişme şekli nasıl?
Hayatta kızarmış yemem? O kanser yapıyor muş?
Bak bu kurabiyelerin diyeti çıkmış.
Beyaz ekmek mi mümkün değil?
Vs. Vs..

 Engellenemez şekilde yemek yemek nasıl bir yeme bozukluğu belirtisi olabiliyorsa, sürekli sağlıklı yemek yeme istediği de bir yeme bozukluğunu işaret ediyor olabilir.

Sağlıklı yemek yeme ile ilgili takıntı durumundaysanız dikkatli olmakta fayda var “Otoreksiya Nervoza” olabilirsiniz.

Nedir bu Otoreksiya Nervoza?

Sağlıklı yemek yeme ile ilgili patalojik bir saplantıdır. Kişinin amacı zayıf olmak değil, sağlığını korumaktır. Genellikle, sağlıklı besinleri tüketme ve hatta bazı pişirme yöntemlerine takıntılı olma boyutuna varabilmektedir. Kişi diyetinin dışına çıktığında, kendisinden nefret etmekte ve ciddi boyutta suçluluk duymaktadır.

Her şeyin fazlası gibi sağlıklı beslenme konusunda fazla takıntılı olmak zihin ruh ve bedenin bütünlüğünü bozuyor…

Her gün onlarca program, onlarca konuk, uzman veya değil ve her kanalda hangi yiyeceği yememiz veya yemememiz,  hangi karışımı yapıp sağlık bulacağımızla ilgili bilimsel olan yada olmayan binlerce bilgi kirliliği mevcut ortada…

Dikkat dikkat olduğun yerde kal! Hemen elindeki ekmeği bırak masadan uzaklaş! Yoksa ölürsün!
Bak şimdi  Ayşe Teyze sen şöyle yere uzan birazdan ben 10 a kadar sayacağım hopp diye bütün yağların bu içeceği içince gidecek..
Nefesss al nefes ver tut tut huh huhh huuuu dur bırakma kal öyle kal!
Proteinle karbonhidrat birlikte yemek caiz değil!
Demirle kalsiyum zinhar birlikte günah olmaz!
Onla onu ye, bunla bunu yeme!
O sağlıklı hayır bu değil!
Zeytinyağı! Hayır! Hayır! Tereyağı!
“Her sabah iki kaşık yulaf yemiş 100 yaşına kadar yaşamış “ filanlar… Konu açılmışken söyleyeyim, dedem  onu bizim yaylada atlara veriyordu!

Of hele son zamanların inanılmaz modası diyet yemek servisleri! Otoreksiya hastaları için yeni bir kabus daha… Her şeyin sağlıklısına takmış birinin maddi olarak bu besinleri yani sağlıklı olduğu söylenen yemekleri alamayacağını da düşünürsek olay tam bir kâbusa dönüşüyor…  Kilo aldırmayan çikolatamız marketlerde! En fit tatlımız hazır! Bu yemek sadece 350 kalori! Tabi bende yedim!
Yedim yedim vallaha çokta güzeldi de, ya hasta yeme dürtüsünü kontrol edemiyor ve bir tabak yerine senin o 350 kalori sağlıklı yemeğinden 3 tabak yiyorsa? Ya o sağlıklı mikemmel  çikilotandan bir paket bitiriyorsa ne yapacağız? Bir de ya o yemeğin onun metabolizmasında açığa çıkardığı enerji 450 kalori ise ne yapacağız?

Geçen bir karikatür görmüştüm çokta gülümsemiştim…  “Gece yenen yemekler kilo aldırıyormuş! İyi de bu yemekler gece olduğunu nerden biliyor?” Diye yazıyordu J  Durum tamda böyle aslında. Gece yemek yiyen bir arkadaşınız ya da bir oturuşta koca ekmeği bitiren ama hala fit olan dostlarınız, hani en sevmediklerimizden yok mu J onlar neyi farklı yapıyor sizce? Şimdi burada gece oturup koca bir ekmeği yiyebilirsiniz anlamı çıkmasın… O şekilde beslenen ve kilo almayan insanların neden kilo almadıkları ile ilgili bilimsel kaynaklar metabolizmalarının daha hızlı çalışmasını ve genetik faktörlerini sebep olarak gösterir ve bir etken daha var ki ; o da “iNANÇLAR”.

Sevgili sektörün atladığı bir durum daha var! Yediğin her şeyi vücudunda  yağa, şekere, enerjiye, kana, ete, kasa dönüştüren Tanrı’nın mucizesi senin tüm metabolizmanı yöneten sevgili “Bilinçaltı” Yediğin besinlerle olan ilişkini bozduğun anda o vücudun da kana, ete, kemiğe, vitamine, güzelliklere dönüşmek yerine toksine, kiloya, yağa, zehre dönüşüyor…
Etrafta yiyecek ve sağlık konusunda bu kadar bilgi kirliliği varken bilinçaltını bu saldırıdan uzak tutmak oldukça zorlaşıyor. Sonuç olarak dünyanın en ironik hastalığıdır Otoreksiya! Sağlık bulayım derken ruh sağlığından olursun...

Sevgili Okur, bu yazıdan sonra senden ricam bırak o elindeki yeşil ne olduğunu bilmediğin suyu sevdiğin bir yere git ve sana şimdiye kadar bu sağlıksız tü kaka denilen, sürekli kendine engel koyduğun o sağlıksız olduğunu, bedenine zehir olduğunu ve sana sürekli kilo aldırdığını düşündüğün yiyeceği söyle.  Güzel küçük ve şık bir servis tabağında masana iste. Telefonunu kapat yiyecekle aranda olan tüm engeli kaldır.  Sadece ne yiyorsan ona odaklan ve her lokmada elindeki çatalı bırak ve nefes al! Her lokmanın bedenine şifa olduğunu gereksiz fazla enerjinin vücudundan atıldığını DÜŞÜN! Sonra devam et! Tıpkı bir sevgiliyle ilgileniyormuşçasına sakin ve nazik! Göreceksin ki daha önce iki tabak yiyip doymadığın yemekte tabağının yarısı gelmeden doymuşun… 
Bu zor değil yapabilirsin!
Sen değerlisin ve bedenin sevilmeyi hak ediyor…
Her şeye rağmen kendimi seviyor, onaylıyor ve kabul ediyorum…

Sevgimle
Terapist

Tuba Aydoğan