28 Eylül 2014 Pazar

YÜZ YÜZE

YÜZ YÜZE

Hatırlarsınız Yüz Yüze diye , 1997 ABD yapımı dramatik aksiyon film vardı. Özgün adı Face/Off olan film Türkiye'de 21 Kasım 1997'de gösterime girmişti. Yıllar geçse de üstünden seyretmeye doyamadığımız bir başyapıttır.John Woo'nun yönettiği filmin başrollerinde John Travolta ve Nicholas Cage oynamışlardı.
Filmin kısaca konusu şöyleydi;
FBI Ajanı karakterindeki Sean Archer (John Travolta)  malum toplum ve ülkesinin refahı için çalışan, uyumlu, etrafında sevilen toplumda yer edinmiş biraz da duygusal çöküntüleri olan biridir. Dâhiyane bir yüz operasyonu geçirerek yüzünü aldığı ve karakterine büründüğü kişi ise 8 yıldır peşinde olduğu paralı terörist Castor Troy‘dur ( Nicholas Cage). Bu adam tam bir psikopat, azılı bir katildir. Yani birbirinin tam zıttı iki karakter. Görevi Troy‘un Los Angeles'a yerleştirdiği biyolojik silahı bulmaktır. Başarması için suç dünyasının içine girebilmesi ve bombanın yerini öğrenebilmesi için hapishanede yatan Castor Troy’un erkek kardeşine kendisinin Castor olduğuna inandırması lazım. Yani muhteşem bir kopya olması gerekli sadece dış görünüş olarak  değil davranış ve fizyoloji , düşünce şekli, inanç ve değerleri anlamında da  mükemmel bir modelleme .. Peki muhteşem ajanımız ne yapıyor? Her yönüyle Castor’un tüm benliğine ve kimliğine bürünüyor. O kadar gerçekçi oluyor ki Castor’un kardeşi bile inanıyor.
 Aslında NLP’de  modelleme ile başlamıştır, diyebiliriz. Bandler ve Grinder insanları gözlemleyerek kimi insanların bazı şeyleri diğer insanlardan daha iyi yaptığını görmüşler. Ve yine bir kişinin yapamadığı bir şeyi başka bir dönem çok iyi yapabildiğini gözlemlemişler. Bunun üzerine şu soru belirivermiş zihinlerinde; “Neden birileri bir şeyleri iyi yapıyor da bir başkası onun kadar iyi yapamıyor?” Bu sorunun cevabını ararken “modelleme” dediğimiz alan ortaya çıkmış. 
Eğer daha önce biri başardıysa; siz de o kişinin fizyolojisi, düşünce yapısı ve ruh halini modellerseniz aynı başarıyı yakalayabilirsiniz. “O nasıl başarmış?” sorusunun cevabını almak için modelleyeceğiniz kişiyi bu bağlamlarda incelemek gereklidir.
Başarıya giden yollarda nasıl davranmış, onu tetikleyen veya motive eden şeyler nelerdi, yaşam biçimi nasıldı? Bunları araştırıp siz de stratejilerinizi belirleyebilirsiniz.
Modelleme çocukluğumuzdan beri uyguladığımız bir öğrenme biçimidir aslında. Anne baba ve etrafımızdaki kişileri modelleyerek yürümeyi ve konuşmayı öğreniyoruz. O zaman bunu bilinçli olarak yapmıyorduk. Öğrenmek için kopyalıyorduk ve dünya modelimizi oluşturuyorduk. Başarı konusunda modelleme tam bir sihirli anahtardır. Modelleme sırasında örnek alacağınız kişinin kendine has bir stili olabilir ve modelleme yapayım derken bir Frankenstein ortaya çıkabilir. Modelleme yaparken dikkat etmeniz gereken konulardan biri de şudur: Karşınızdaki kişinin sergilediği her tavrı ve tutumu sizin inanç ve değer yargılarınıza uygun olup olmadığını inceleyerek içselleştirmek gerekir. Tıpkı ajanımız Sean Archer gibi… O, kendine uymayan bir suç dehasını modelleyerek inanç ve değerlerine oldukça ters birinin kimliğine bürünmüştü. Bu da onu psikolojik anlamda ikileme düşürmüş ve ciddi bir iç savaş vermişti.
Başarıların ve iyiliğin kopyalanacağı bir dünya  dileğiyle...

Sevgilerimle
Tuba Aydoğan
NLP Koçu
 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder